EYLÜL 1977
TV'DE 7 GÜN DERGİSİ ARŞİVİ
TRT için büyük bir gaf daha... 2 Türk sanatçısının , AYLA ALGAN ve EROL EVGİN 'in katıldığı SOPOT Müzik Festivali'ni ekranlarımızdan izleyemeyeceğiz ..Hem de Polonya Televizyonu , bu festivalin filmlerini bize bedava vermeyi önerdiği halde...
1977 , müzik açısından yüzümüzü bir kez daha güldürdü .SEMİHA YANKI 'nın ALTIN ORFE 'de elde ettiği birincilikten sonra, bir diğer sanatçımız AYLA ALGAN da, SOPOT Uluslararası Müzik Festivali'nden değerli bir birincilikle döndü ..
Geçtiğimiz hafta içinde Polonya'nın Sopot şehrinde uluslararası bir festival , bir kez daha yapılıyordu ..Geleneksel Sopot Müzik Festivali ile birlikte Polonya'nın bu küçük şehri , hayli renkli günler yaşıyor, adeta canlanıyordu... Sanatçılarımızdan Erol EVGİN, geçen yıl
müzikseverler tarafından en fazla tutulan şarkısını ( İŞTE ÖYLE BİR ŞEY ) Polonyalılara tanıtırken , sahnede oynadığı Karadeniz Halk Oyunu ile büyük ilgi topluyan bir diğer sanatçımız Ayla ALGAN da Sopot'ta birinci oluyordu.
Yarışmadan 2 gün sonra sanatçılarımız , aynı uçakla İstanbul'a döndüler .Meydanda onları bekleyen hayranları , dostları ve gazeteciler uçağın merdivenlerinden iner inmez sanatçıları kuşattılar ...( Son fotoğrafta iki sanatçı, uçaktan indikten sonra gazetecilere poz vermişler..)
1977 Sopot Müzik Festivali birincisi AYLA ALGAN , yarışmanın yapıldığı yeri , yarışma gününü ve yarışma sonrasına şöyle anlatıyordu :
" Biliyorsunuz önce İntervision Şarkı Yarışması'na katılmak istiyordum .Ancak bazı aksaklıklar yüzünden kısmet olmadı ..Bunun üzerine Sopot Müzik Festivali'ne katılmaya karar verdim .Hani her işte bir hayır vardır derler ya, benim İntervision yerine Sopot'a katılmam da böyle oldu sanırım .İşte böylece yarışmaya müracaat ettim .Müracaatım kabul edildi.. Yarışmadan bir gün önce Polonya'ya hareket ettim..
Yarışma , etrafı çam ormanları ile kaplı bir meydanda yapılıyordu .. Bu meydanın üstü dev bir tente ile kapatılmıştı ..Sahnenin karşısında bulunan yerde 10.000 kişiyi alacak seyirci bölümü yer alıyordu..Sahnenin hemen arkasında ise soyunma odaları ve makyaj odaları bulunuyordu.. Genel olarak organizasyon iyi sayılırdı. Ancak ilk kez olarak bu yıl İntervision aracılığıyla Demirperde ülkelerinin televizyonlarından gösterileceği için bazı küçük aksaklıklara tanık olduk..
Yarışmadan bir gün önce benim söyleyeceğim şarkılardan birinin değiştirilmesini istediler.. Gerekçe olarak da bir Amerikalının daha önce değişik bir düzenleme ile aynı parçanın telif haklarını elde ettiğini belirttiler ..Ne yalan söyleyeyim , oldukça korktum ..Bir gün içinde yarışma parçası hazırlanır mı dedim.. Ama s
sağolsun ERGÜDER YOLDAŞ, kırık koluna rağmen , sabaha kadar oturdu ve yeni bir şarkı hazırladı ..Sizin anlayacağınız , önce Intervision Yarışması'na katılmamam, sonra da bir gün önce yarışma şarkısını değiştirmek istemeleri, büyük aksiliklerdi..Ama dediğim gibi, bunda da bir hayır varmış .Ve herşeye rağmen Sopot benim için zafer oldu..
Yarışma günü seyircilerin bulunduğu koltuklar tıklım tıklım dolmuştu ..Bu kalabalığın arasında Türk ekibi olarak ERGÜDER YOLDAŞ , ÇİĞDEM TALU , MELİH KİBAR , TİMUR SELÇUK, EROL EVGİN'in eşi EMEL ve 35 kişilik bir Türk turist kafilesi bulunuyordu.Tabi menajerim ERKAN ÖZERMAN 'ı da unutmamak gerek .Zaten onlar birin yarışma sırasındaki en büyük güç kaynaklarım olmuştu..
Yarışma saati geldi çattı sonunda. Yarışmacılar teker teker sahneye çıkıp şarkılarını söylüyorlardı .Sıra bana geldiğinde ayakkabılarımı çıkarıp , çıplak ayakla çıktım sahneye .Zira şarkım 7 dakika süren uzun bir şarkıydı .Bense çıplak ayakla dilediğim gibi hareket etme rahatlığına kavuşacaktım.. Gerçekten de istediğim gibi bir gösteri yapabildim. 7 dakika sonra şarkım bitince bir alkış yağmuru başladı ..Alkışlar dinmeyince şarkıyı tekrar söylemek zorunda kaldım. Sanırım diğer yarışmacılar , kendilerini geciktirdiğim için kulaklarımı çınlatmışlardır biraz...
Yarışma naklen İntervision aracılığıyla tıpkı Eurovision'da olduğu gibi yayınlanıyor ve telefonla seyircilerin fikri soruluyordu.. Televizyon seyircileri de tıpkı yarışma yerindekiler kadar büyük yakınlık gösterdiler.. Nitekim halk oylaması şeklindeki televizyon yarışmasında ikinci , esas yarışmada ise birinci
oldum. Büyük ödülü de bir bakıma bir oy farkıyla Polonyalı şarkıcıya kaptırdım .Kaptırdım diyorum , çünkü aslında her ikimiz de 14 puan almıştık .Geriye bir tek jüri üyesinin oyu kalmıştı. O da , menajerim olduğu için bana vermedi oyunu ve Polonyalı yarışmacıya oy verince , onbeşe ondört olarak büyük ödül Polonyalının oldu.. Birincilik ise bana verildi ..
Her şeye rağmen ilk kez katıldığım bir yarışmada ülkeme bir birincilik kazandırmıştım. Onun heyecanı içinde ertesi akşam
EROL EVGİN, eşi ,ÇİĞDEM TALU, MELİH KİBAR ,
TİMUR SELÇUK , ERGÜDER YOLDAŞ, ERKAN ÖZERMAN, Türkiye'ye kazandırdığım birinciliği hep birlikte şampanyayla kutladık..
Yarışmada 1. olduğum için bir diploma ve ayrıca 25 bin Türk lirası karşılığı para ödülü verdiler ..Ama herşeyden önemlisi , gerek EROL ve gerekse ben ,Türkiye adını Polonyalılara istediğimiz şekilde duyurduk ..
Ertesi gün gazete ve dergilerde röportajlarım çıktı .Ayrıca bir de televizyon programı yapıldı. İnannın bütün bunlar geride kalmasına rağmen hala aynı heyecanı duyuyorum. Son derece mutluyum ,son derece sevinçliyim ..Sopot'ta birinciliği bir Türk sanatçısı aldı, dedirttiğim için.."
Evet , TRT, işte bu yarışmayı ekrana getirmedi.. TRT, Polonyalıların teklifini kabul etseydi ,
AYLA ALGAN 'ın birinciliğini bize gösterseydi , çok iyi olurdu.. Ama olmadı..
EROL EVGİN, Polonya Televizyonu'na çıktı bu arada. Polonya'da televizyoncular, sanatçılarımızı hazır Polonya'da yakalamışken, hemen program çektiler ..Hem de yılbaşı için özel bir program.. Yani sizin anlayacağınız, yabancı televizyoncular, yılbaşı programlarını çekmek için şimdiden çalışmalara girişmişler bile.. Bir de , bizim 2 hafta sonrası için ne çekeceğini bilmeyen televizyonumuzu düşünüyoruz da , ister istemez üzülüyoruz...
********************************