13 Kasım 2011 Pazar

Alaçatı



                                            Haydi gidelim Alaçatı'ya
                                           Arnavut kaldırımlarda gezelim

 
Öyküsü nerede baslar nerede biter kimse bilmez, bilemez. Bilinen bir alacalığın, bir allığın olduğu. Bilinen yüzyılların öyküsünün taş duvarlarda, toprakta.... 




Antik Çağda adı "Agrilia" olan Alaçatı Beldesi'ne bağlı Ildırı köyü tarihte Ionya adı ile adlandırılan, Bati Anadolu'nun orta kıyı bölgesinde önemli sahil yerleşmelerinden birisi olan Erythrai antik kentin kalıntıları üzerinde yer almaktadır. Erythrai Ionia'da Yunan şehridir. Truva savaşından sonra (MÖ. XI y.y) Giritlilerle Pamphylia'lar tarafından kurulduğu bilinir. Heredot Tarihi'nin birinci kitabında İonia hakkında şöyle yazar: "İon'lar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurmuşlardır. Pirî Reis “Kitab-ı Bahriye”de “Alaca at limanında deniz yufkadır” derken Alaçatı Koyu'nun dalgasız olduğunu tasvir etmek istemiştir.  

Bölgenin ayanı Hacı Memiş Ağa depremlerle sarsılan Sakız Adasında yoksullaşan Rum nüfusu çeşitli işlerde çalışmak üzere bölgeye "davet eder", böylece yalnız Alaçatı değil, Çeşme, Karaburun ve Urla'nın da kaderi değişmeye başlar. 19. yüzyıl sonunda artık "Alatzata" köyü (Rumlar "Alacaat"ı "Alaztata" yapmışlardır) özellikle bağları ve şarabı ile önemli bir üretim ve ticaret merkezi haline gelmiştir.


Alaçatı'nın Arnavut kaldırımı taşı ile kaplı dar sokaklarını çoğu 1850- 1890 yılları arasında inşa edilen iki ya da tek katlı taş evleri süsler. Eski zamanlarda Alaçatı  evlerinin alt katları tütün depolamak veya hayvan barındırmak için; üst katları ise yaşam alanı olarak kullanılmıştır. Alaçatı'da eski taş Yeldeğirmenleri 1850-1900 yılları arasında un öğütmek amacıyla tarafından inşa edilmiştir.  Günümüzde daimi esen rüzgârı, dalgasız ve derin olmayan denizi nedeniyle dünyanın sayılı sörf merkezlerinden ve restore edilen taş evleri, butik otelleri, sanat galeri ve atölyeleri ile gözde bir turizm merkezidir artık Alaçatı.


 



















Beni Alaçatıya "Camgeran"'ın büyülü hikayesi, arkadaşlığın yüzyıllar süren sıcaklığı çekti. “Camgeran” sözcüğünün Osmanlıda cam ustalarına verilen ad. Hıdır Goktaşın ustalığı ise tartışılmaz. Çağdaş bir Cemgeran, haber ustası, her alanda çok yol almış bir insan. Eşi Nuray ile birlikte Ankara Pirinçhan'da "Erguvan" ile başlıyan yolun sonu meğer Alaçatı'ya çıkıyormuş.

Orhan Veli Ave Maria'da
Ve gemisinde Kleopatra
Neden yine kaynaştı havalar?
saadet mi getiriyor rüzgar
dolarak erguvan atlaslara? ..... 


diyerek yola çıkan Hıdır-Nuray Göktaş çifti, 2 saat içinde karar verirler Alaçatıya yerleşmeye.  Benim ise onları ziyaret etmem nerdeyse 2 yıl aldı. Alaçatı'dan sonra da daha gidecek çok yolum olduğuna karar verdim ve gezi anılarımı, fotorafları burada sizler ile paylaşmak istedim. 

 
Lebriz.com websitesinde cam üzerine güzel bir yazı  "Çağdaş Camgeran” Var mıdır, Olanıklı mıdır?". Alaçatı'ya yolunuz düşerse, mutlaka Camgeran'a uğrayın.  Hıdır Bey ve Nuray'la keyifli bir muhabbetin, kahvenin eşliğinde gönlünüzden geçen her konuda bol bol sohbet edebilirsiniz hatta dilerseniz ders bile alabilirsiniz.



"Cam insanla dünya arasındaki geçişliliği en güzel örnekleyen sanat türüdür. Gücü ve kırılganlığı, sınır çizişi ve sınır bertaraf edişi, zayıflığı ve korunaklılığı tek seferde anlamaya yetecek bir malzemedir. Bu yüzden sanatlar açısından şunu söylemekte bir sakınca olacağını hiç sanmıyorum: Başlangıçta cam vardı ve insanlar ona dokunarak kendilerinin dokunulur olduğunun ilk kez farkına vardılar. Bir geçişlilik alanı olarak cam, tenin aynasıydı."





"Alaca at limanında deniz yufkadır”
yazar Pirî Reis “Kitab-ı Bahriye”de
Taş avlularda, Dut kahvesinde
tavşan kanı çayımızı yudumlarken
bir öyküde biz yazalım
koyalım Camgeran'ın şişesine
rüzgarın sesini dinlerken
bu kıyılarda dolaşalım..
Deniz buralarda yufkadır
bulunması yüzyıllar alır
rüzgar alır götürür uzaklara
ama ya tersine eserse
vurur belki yine bu kıyılara..

Feza


**********       
Eski günler geri mi gelecek?
Rüzgâr tersine esiyor... Niçin?
Kımıldıyor kozasında böcek
Bildiği hayata doğmak için.

Orhan Veli..



Kaynaklar:
https://www.facebook.com/pages/CAMGERAN-ALA%C3%87ATI/133640223321930?ref=ts&fref=ts
http://www.camgeranalacati.com/
 http://alacati-rehberi.com/
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ala%C3%A7at%C4%B1,_%C3%87e%C5%9Fme
http://lebriz.com/pages/lsd.aspx?lang=TR&sectionID=0&articleID=860&bhcp=1